Translate

Perşembe, Mayıs 20, 2010

Istanbul.halic


Istanbul,da ilk saatler. Cars.tatilini balık keyfine ayirmis insanlar.icimizde bi sevinc..

Pazar, Mayıs 02, 2010

Valide-peder



Elleri Titredi

"Ellerimde bitmiş papatya tohumları vardı.Arkama döndüm.Gıcık bir koku burnumu ısırdı.Eğildiğim masa sanki büyümeye başlamıştı.Ne oluyorsun masa.
Cocukluguma döndüm.Taa kaderin kıçıma battığı seyirlerdeyim.Yarı korku ile karışık cesaret anlayamıyorum.Zihnim bulanmaya başladı.Acilen canlı bir et parçasına ihtiyaç duymuştum ama nasıl bunu iletecektim.Ellerim de bir atlas,ellerimde bir ahtapot,ellerimde vıcık vıcık bir deri katmanı vardı.Ne oluyordu.Kendime yavaş yavaş yabancılaşıyorum.Küflü ve yosunlu bir tekne demiri gibi içimde yanı başımda gözümün önünde arkamda,bacaklarıma dokunan tiksindirici bir yaratık,mide bulandırıcı.
Şekiller ve davranışlar hızla gözümün önünden geçiyordu.
Birisi vücuduma dokunmaya başlamıştı.Bilincimi yitirdiğimin farkına varmıştım.En son birileri kafama su döküyordu.Ne döküyorsun mübarek insan,bana içirdikleri bir bidon şarap mıydı?Kafamda ucusan kelimelr, "durun" "yapmayın" "bırak beni" "piçler" "sistemin ağzına sıcayım"
Kendimde değilim,ağlamak istiyorum.Ölüme yaklaşıyorum.Ama ölüm acısını benden hor çıkartmak istiyor.Hey dostum ben yaşamak istiyorum.Hayır sen bir delisin.Bu dünyada deliler yaşayamayacak.Sen de yaşayamayacaksın.
Kan olmuşum,köpük olmuşum,dalga olmuşum akdeniz olmuşum durduramamışlar.
Solugu hastahanede almışlar.Ne oluyoruz?Ben hasta oldugumu kabul etmedikce kimse beni hastaneye götüremez.
hasta hanesine hiç koyamaz.Bizler istatistik adamları değiliz.hepimizin bir değeri var.Hepimiz kendimizdeki farklı özelliklerin ayırdımına varılmasını isteyen kendimizi hergün daha değerleştiren varlıklarız.Bizim insan olmamaız kendimizi değerli hissetmemizle başladı.Böyle bitecek.Ve vaveylelar arasında uyandıgımda ağlıyordum.
Tüm bilnçaltımı uyurken altıma sızdırmıştım.Sanki şimdi beynim tamamen boşalmış gibiydi.Acaba boşaldı mı.."

Kıvrıl ve Sıyrıl (RAP Tarzı yazmısım farkında degilim)

Dokunmak direngen
gözlerini kıs hey sen
polis eldiveni gibi yumuşak bu ten
ses..ses...bağırtılar..
lokma, oltadaki sivri diken

Kahretsin adamım
gözüme serpilmiş kadınım
gıcır gıcır müzik, para gibi
ışıltı,tüylü boncuklar,altın sarısı hileler
ciğersiz hayat.

çıkışı arayan farecik
ıslak kumaşı kurutan
temiz oda, düzenli ihtiras
çaresiz içiyorum diğerini
sigara, alkol ve ciğerini.

kalburdan kaslar, çatık kaşlar
göğsüme çaktığımın halsizi
kısa ve cılız, inatçı ve kavgacı
bitti mi bilmiyorum mecalsiz sevgi

if you want to be my love
kırıttı oturdu gelincik
bilincimi örten stresten kurtul
kıvrıl ve sıyrıl
atama, yükselme, konfüzyon
shitt..
....

birden uyandım rüyadan
terlemiş ve yorgunum
gösümde ağrı, midemde bulantı
mutfağa koştum, çevreme bakındım
kimsecikler yoktu, yalnız ve birbaşımaydım.
herzamanki ben.