Translate

Salı, Mayıs 21, 2013

Tarif: babalık

Baba Olmadan Önce Yazılan:
Baba olmayan bir insana baba olmayı anlatmasını istemek.Saçma..
Baba olmak, babacı olmak, babalık içgüdüsü, babanın kucağına gelmek. Babandan mı kaldı bu miras sana. Babayı almak. Babacılık oynamak. Baba olmanın dünyanın en güzel duygu olduğuna dair söylentiler. Babalık ricalı..Babada baba.Bana sorarsanız, koca bir boşluk.hafif bir korku, enseden kollarımdaki kıllara doğru bir ürperme.O da anne karnındayken şahit olduğum heybetli yer değiştirmelerde.
Soruyorlar, ne hissediyorsun? Karımın hissettiklerini hissetmiyorum herhalde. Ne hissetmem gerektiğini karımın suratına bakarak anlamaya çalışıyorum. Bildiğiniz öküzluk. Doğacak ve elime vereceklermiş. Minik bir canlı. Bendenmiş.Bedenimden, ruhumdan, aklımdan bir şeyler taşıyacakmış. Oturup bunlara kafa mı yorsam, final maçını mı izlesem diye düşünsem. Bazı baba adayları, sıyırtırmış gibi severlermiş, elllerinden gelse emzirirlermiş. hiç görmedim ama görsem de bön bön bakarım adamın suratına. Baba olmadık daha. Karından çıkmadı. Karından çıkıpta elime aldığımda bir daha değerlendirmem gerekecek.


9 aylık Babayken:
Adım baba. Ama çocuk mu doğdu ben mi doğdum 9 aydır kestiremiyorum.İyi bir babamıyım bilemiyorum, ama iyi bir oyun arkadaşıyım. Habire oyun oynuyoruz. Artık yaratıcılığımı zorlayan oyunlar düşünmem gerekiyor.Gözünün içini okuyarak 9 aylık bir iletişim kuruyoruz. Tüm mimiklerimi anında çakıyor, numaradan kızmalar da dahil. Pis pis sırıtarak: IGIHIHI..MİMMİ..GİLİGİLİGİLİ  diyor.Böylece tüm söylediklerini anlıyorum. Bir şarkı söylüyorum, kafa sallıyor. Tam bir sahne kızı oldu çıktı.Onun her şeyini seviyorum.Kakasını, bacaklarını, gülmesini, numaradan ağlamasını, uykusu gelince huysuzlaşmasını.Ama en çok başbaşa vakit geçirdiğimiz zamanları seviyorum. Geniş yatağın üstüne yanyana yatıp birbirimize bakıp kikirdeştiğimiz zaman işte o zaman. Anası mamasını nasıl olsa hazırlıyor. :) Şimdi yine maçlara gidiyorum.Ama en büyük zevkim, herşeyim, sevgilim artık kızım olmuş durumda.