Aksamdan hazırladıgımız bayramlıklarımızı sabah giymek için hayaller kurduğumuz, giyindikten sonra büyüklerimize nasıl olmuş diye övgüler almayı beklediğimiz, dedemizin elinden tutarak namaza gittiğimiz, döndüğümüzde büyüklerimizden ne kadar para alıcaz diye sabırsızlandığımız, kahvaltıdan önce büyüklerimizin sırayla elini öptüğümüz o BAYRAM SABAHLARI..
Şimdi değişti..
Artık saçı sakalı birbirine girmiş iri yarı kodaman adamlar haline geldik. Ne elini öpecek ninemiz kaldı, ne ne kadar verecek diye eline baktığımız dedemiz.
Artık ne şeker yemekten zevk alıyoruz, ne yeni elbiseler giymekten. Yanaklarımız yorgunluktan kıpkırmızı oluncaya kadar koştuğumuz harman yerleri ya da dizlerimizi kanattığımız sokak kaldırımları kalmadı artık.
Düz ranzalar, monoton selamlaşmalar,
Saçma sapan yüzlerce kural girdi eski günlerimizle aramıza.
Aman kırılmasın vazoları, Eyvah çizilmesin sehpaları girdi aramıza,
Üç beş selamlaşma, bir eyvallah ve soğuk bir bayram girdi aramıza.
Bu bayramlar aristokratik, büroktatik,
Bayramları görmediğimiz, göremediğimiz, her gün gördüğümüz tüm sevdiklerimizle içtenlikle, sevgiyle nasıl hissediyorsak öyle paylaşmak için, kuralsız davranmak için bir fırsat olarak görmenizi temenni ederim.
Kuralsız davranmak gerekir çünkü sevginin kuralı yoktur.
1 yorum:
çok mu özlüyorsun geçmişi sana o kadar uzak değil aslında. Biraz dur ve arkana bak.....
Yorum Gönder