Translate

Salı, Ağustos 31, 2010

HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

"İnsanı sonsuzluğa taşıyan düş gücüdür, ama hayal bunu, insanı kendinden uzaklaştırarak ve böylece tekrar kendine dönmekten alıkoyarak yapar." S.Kierkegaard

Evdeydim,sadece oturuyordum, gazeteleri inceliyordum.O gün yine sıcaktı ve hafta sonu nedeniyle 25 yıllık eşimle nereye gideceğimize her zamanki gibi karar verememiştik. sigara içmek için odama girdiğimde masanın altında beyaz bir kağıt gördüm.Kağıdın üstünde kan lekeleri vardı,masanın altına özellikle koyulmuş gibi değildi.Daha çok bir kavgadan sonra oraya sıcrayan kan lekeleri kağıdın sütüne gelmiş gibiydi.

"Yıl 1936
Kemal beyler şimdiki Makber mahallesine oturalı yaklaşık on sene olmuşu.Üç erkek çocuğunun üçü de tahsilliydiler, öğretmen olacaklardı. iki kızının ikisi de eli yüzü düzgündü ve evlenme çağına gelmişlerdi.Toprakları genişti; ailesine ve torunlarına yetecek kadar yiyecekleri mevcuttu.Mercimek, buğday,arpa,meyve, ineklere yem ve aksamları aydınlıkta oturmak için gaz yağları bile mevcuttu.
Aynur hanım Kemal beyin gençlik feveranlarının üzerinden yıllar geçmesine rağmen halen tedbirli davranır onu kızdıracak davranışlardan çocuklarını uzak tutardı. Savaşta sadece büyük oğlanlarını kaybetmişlerdi ve haline şükretmesi gerektiğini biliyordu.
Bir yaz günü kemal bey eve girdiğinde arka odanın duvarlarında kan lekeleri olduğunu farketti.Aynur hanım bilmiyordu.Çocuklara sordu bilmiyorlardı.Sildiler ve geçti. "

Kan lekelerını yakından inceledim. Kağıdı sakladım. Eşime durumu söylemedim.Her zamanki kadınsı telaşıyla bu evden ayrılmayı düşüneceğini veya evin içinde daha korkak davranarak telaş yaratacağını düşündüm.

Aradan 2 ay geçti. Kağıdı tekrar incelemek için çantamı aldım. Açtım.
Kağıt yoktu.
Çantam kana bulanmıştı.Elimi çantanın dibinde gezdirdim.
Çantanın dibi tamamen kan oldu.Ellerime kan bulaştı.
Korktum.

Hiç yorum yok: