Translate
Pazar, Haziran 03, 2012
YOL
Kafadan kontak, 42 dedi annem. Kahkahayı birlikte attık. Telefonun diğer ucundan sesi minik bir cocuk sesi kadar masumdu, 120 kiloluk dev cüssesine tezat.yeni komsusundan bahsederken böyle demişti, benim kafamda yeni okuyacagım kitap ya da izleyeceğim film, gerçeklikten sıkılmışlığım, aksamın ne kadar cabuk bitecegi ve yarın yine aynı boktan işleri yapmak zorunda kalısım vardı. hayal dünyama (ne kadar saçma bir tamlama.Hayalin dünyası mı olur. hayalin evi barkı, soludugu oksijeni yoktur. Tek kişilik bir görsel şovdur hayal.Sendedir ve sende ölür) yasıyordum ve bunu yazacak kadar cesur degildim. Benim hayatımı yazsalar bir roman olurdu, bir şeyler yazacaksan benim hayatımı yaz diyen yakınlarım gibi. Annem bana hep dua etti. Hep yanımda beni kollamak istedi. ama bir erkek cocugu olarak üstüme düşen yabani soguklugu ve ifadesizliği hakkıyla yerine getirdim. Tamam anne şimdi trafikteyim. Kapatmam lazım. Telefon etmek için aksama kadar benim işten çıkmamı bekleyen kadıncagız, iki dakikalık sohbetimize benim esprimi anlayasıma uygun komik bir hikaye de sıkıstırdıktan sonra telefonun alelacele kapatılmasına ses tonundan kasten belli ettiği bir sitemle, tamam oglum hadi görüsürüz o zaman deyip kapatmak zorunda kaldı.O zaman bunu düşünmedim. Dikiz aynasından hareket etmem için uzunlarını yakmış arabaya küfredip hızlı bir kalkısla cevap verdim. Her şeyin acısını kendimden cıkarmak gibi. Bir kaç saniye sonra yolun sagından yürümekte olan mini etekli kıza yanımdaki eşime aldırmadan baktım.Beynim bir sonraki hedefi olan köşedeki agacın oraya kilitlenmişti.Yazacak kadar cesur degildim bunu düşünüyordum. Bense zaten yetersizdim.Kızgındım.Ülkede ailen tanıdıkların, çevren, arkadasların ve toplumun genel yargılarına sert bir çizik atacak, dobraca konusacak, bunları iyi bir uslupla anlatacak,anlattıklarının arkasında duracak o kadar az insan vardı ki.Annem diğer taraftan bana dua ediyordu. Sağlıklı olmam, vaktinde yatmam, ilaçlarımı düzenli almam için. Ben ise trafiği, s.ctıgımın zekadan yoksun paradoksal yaşantımı filan düşünüyordum. konular birbirine karıştı. Beyne komut verin o yerine getirsin diyor kitaplar. Ben veriyorum komutu, köşeyi dön, miniliye bak.Anneyi ve duaları unut.ŞEhir acımasız, yalnız ve gaz kokuyor.Sen işine sahip çık ve şükret sana verilenlere.Beyin komutları alıyor ama makinenin bi kaç civatası eksik. Eksik yapıyor. Yağlanması lazım. Benzini mi bitmiş. Düüütt..Bi korna daha. P.zevenk.Hop, yine bi kasis. Kasisleri geçerken, annem geliyor aklıma. Üzerinden 15 yıl boyunca bir yük gibi geçtik, napıyosun demedi ve şimdi oglunun cok işi var.Neymiş işi..Paradoksal yasantı, mutsuzluk filan.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder